278. Baba ekmeği zindan ekmeği, koca ekmeği meydan ekmeği.
279. Baba koruk yer, oğlunun dişi kamaşır.
280. Baba mirası yanan mum gibidir.(Baba malı tez tükenir, evlât gerek kazana.)
281. Baba oğula bir bağ bağışlamış, oğul babaya bir cıngıl üzüm vermemiş.
282. Babadan mal kalır, kemal kalmaz.
283. Baban bana öğüt verirken, ben inek gözünde kırk sinek saydım.
284. Babası ölen bey, anası ölen kadın olur.
285. Babaya dayanma, karıya güvenme.
286. Baca eğri de olsa dumanı doğru çıkar.
287. Bağ dua değil, çapa dua ister.
288. Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun.(Bağda izin olsun, üzüm yemeye yüzün olsun).
289. Bağa gir izin olsunki, yemeye yüzün ola.
290. Bağla atını, ısmarla Hakk`a.
291. Bağlı aslana tavşan bile hücum eder.
292. Bağlı koyun yerinde otlar.
293. Baht olmayınca başa, ne kuruda biter, nede yaşta.
294. Bakacağın yüze sıçma, sıçacağın yüze bakma.
295. Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur.
296. Bakkal ölenin borcunu, diriye ödettirir.
297. Bakmadan usta olunsaydı, kediler kasap olurdu.
298. Bal döksen yalanır.
299. Bal olan yerde sinek de bulunur.
300. Bal tutan parmağını yalar.
301. Bal, bal demekle ağız tatlanmaz
302. Balı parmağı uzun olan değil, kısmeti olan yer.
303. Balık ağa girdikten sonra aklı başına gelir.
304. Balık baştan avlanır.
305. Balık baştan kokar.
306. Balın olsun tek, sinek Bağdat`tan gelir.
307. Balta değmedik (girmedik) ağaç (orman) olmaz.
308. Bana benden olur, her ne olursa, başım rahat bulur, dilim durursa.
309. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.
310. Barışta ter dökmeyen savaşta kan döker.
311. Baskın basanındır.
312. Baskısız (çivisiz) yongayı (tahtayı) yel (el) alır, sahipsiz tarlayı sel alır.
313. Bastığın yer bayram olsun.
314. Baş başa bağlı, baş da şeriata.
315. Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz.
316. Baş dille tartılır.
317. Baş kes, yaş kesme.
318. Baş nereye giderse, oyak oradadır.
319. Başa gelen çekilir.
320. Başa gelmeyince bilinmez.
321. Başıma uymayan takke elin olsun.
322. Başındaki fese bak, girdiği kümese bak.
323. Başını ecemi berbere teslim eden, cebinde pamuk eksik etmesin. 324. Başsız evin köpeği çok havlar.
325. Baz bazla, kaz kazla, kel tavuk topal horozla.
326. Bazen inek, erkek; bazen de dişi doğurur.
327. Bedava sirke baldan tatlıdır.
328. Bekâr gözü ile kız alınmaz.
329. Bekâra karı boşamak kolay gelir.
330. Belâ geliyorum demez.
331. Beleş atın dişine (yaşına, yularına, dizginine) bakılmaz.
332. Beleş peynir fare kapanında bulunur.
333. Belli düşman, gizli dosttan yeğdir.
334. Benden sana öğüt, ununu elinle öğüt.
335. Benim adım Hıdır, elimden gelen budur.
336. Benim sakalım tutuştu, sen cigara yakmak istersin.
337. Besle kargayı oysun gözünü.
338. Besle, büyük danayı; tanımasın anayı.
339. Besledik büyüttük danayı, şimdi tanımaz oldu anayı, babayı.
340. Beş kuruşluk fener o kadar yanar.
341. Beş parmağın beşi bir değildir.
342. Beterin beteri vardır.
343. Beyaz saç, aklın değil yaşın işaretidir.
344. Bıçağı kestiren kendi yüzü suyu, insanı sevdiren kendi huyu.
345. Bıçak sapını kesmez.
346. Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez.
347. Bilen bilir, bilmeyen aslı var sanır.
348. Bilğisiz insan meyvesiz ağaca benzer.
349. Bilinmedik iş ya karın ağrıtır ya baş.
350. Bilmediği beş vakit namaz, bilirde yanına varmaz.
351. Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıptır.
352. Bin bilsen de bir bilene danış.
353. Bin dost az, bir düşman çok.
354. Bin merak bir borç ödemez.
355. Bin nasihatten bir musibet yeğdir.
356. Bin ölçüp bir biçmeli.
357. Bin tasa (kaygı) bir borç ödemez.
358. Binde bir gelinen yere gül döşerler, her gün gelinen yere kül döşerler.
359. Bir adama kırk gün deli desen deli olur.
360. Bir adamın adı çıkacağına, canı çıksın
361. Bir ağaçta gül de biter, diken de.
362. Bir ağaçtan, oklukta çıkar boklukta.
363. Bir ağızdan çıkan, bin ağza yayılır.
364. Bir ahırda at da bulunur, eşek de.
365. Bir başa bir göz yeter.
366. Bir bulutla kış olmaz (Bir çiçekle yaz gelmez).
367. Bir çöplükte iki horoz ötmez.
368. Bir dalın gölgesinde bin koyun eğlenir.
369. Bir deli kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış.
370. Bir dirhem et, bin ayıp örter.
371. Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
372. Bir elin verdiğini, öbür elin duymasın.
373. Bir evde düzen olunca düzenbaz olmaz.
374. Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.
375. Bir göz ağlarken öbür göz gülmez.
376. Bir günlük beylik, beyliktir.
377. Bir insanı tanımak için ya alış veriş etmeli, ya yola gitmeli.
378. Bir işe başlamak, bitirmenin yarısıdır.
379. Bir koyun başı pişinceye kadar, kırk kuzu başı pişer.
380. Bir koyundan iki post olmaz.
381. Bir kötünün yedi mahalleye zararı dokunur (vardır).
382. Bir mıh bir nal kurtarır, bir nal bir at kurtarır.
383. Bir musibet bin nasihatten iyidir.
384. Bir nalına vurur, bir mıhına.
385. Bir selâm bin hatır yapar.
386. Bir sıçrarsın çekirge, iki sıçrarsın çekirge, üçüncüde ele geçersin çekirge.
387. Bir sürçen atın başı kesilmez.
388. Bir şeyin önüne bakma, sonuna bak.
389. Bir yemem diyenden kork, bir oturmam diyenden.
390. Bir yiğit kırk yılda meydana gelir.
391. Biri eşikte, biri beşikte.
392. Biri yer, biri bakar; kıyamet ondan kopar.
393. Birlikten kuvet doğar.
394. Bitli (kurtlu, çürük) baklanın kör alıcısı olur.
395. Bize gelince yiyip içelim, size gelince gülüp gecelim.
396. Boğaz dokuz (kırk) boğumdur (boğa boğa söyler).
397. Boğulursan büyük suda (denizde) boğul.
398. Bol bol yiyen, bel bel bakar.
399. Borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmektir.
400. Borç iyi güne kalmaz.
401. Borç uzayınca kalır, dert uzayınca alır.
402. Borç yiğidin kamçısıdır.
403. Borçlunun yalımı alçak olur.
404. Borçsuz çoban yoksul beyden yeğdir.
405. Borçtan korkan kapısını geniş (büyük) açmaz.
406. Bostan yeşil (gök) iken pazarlığa oturulmaz.
407. Boş çuval ayakta (dik) durmaz.
408. Boş duranı Allah’da sevmez kuluda.
409. Boş fıçı çok (fazla) langırdar.
410. Boş gezmekten bedava çalışmak yeğdir.
411. Boş torba ile at tutulmaz (Boş torbaya eşek gelmez).
412. Boşboğazı cehenneme atmışlar, ‘odun yaş’ diye bağırmış.
413. Boşboğazın sigarası yanmaz.
414. Boynuz kulağı geçer (Boynuz kulaktan sonra çıkar ama kulağı geçer).
415. Bozacıdan kefil istemişler, şıracıyı göstermiş.
416. Böyle gelmiş böyle gider.
417. Bugün bana ise yarın sana.
418. Bugünkü tavuk, yârinki kazdan iyidir.
419. Bugünün işini yarına bırakma.
420. Buğday başak verince orak pahaya çıkar (kıymete biner).
421. Buğdayım var deme ambara girmeyince, oğlum var deme yoksulluğa düşmeyince.
422. Buğdayın yanında acı ot da sulanır.
423. Bükemediğin eli öp.
424. Bülbülü altın kafese koymuşlar "vatanım" demiş.
425. Bülbülün çektiği; dili belasıdır.
426. Büyük balık, küçük balığı yutar.
427. Büyük başın derdi büyük olur.
428. Büyük ekmek, büyük bezeden olur.
429. Büyük lokma ye, büyük söz söyleme.
430. Büyük zekalar birlikte düşünürler.
431. Cahil adam meyve vermeyen ağaca benzer.
432. Cahile söz anlatmak, deveye hendek atlatmaktan zordur.
433. Cahilin dostluğundan, alimin düşmanlığı iyidir.
434. Cahille arkadaş olma küstürün, cam kırığıyla kıçını silme kestirirsin.
435. Cambaz ipte, balık dipte gerek.
436. Cami ne kadar büyük olsa da imam bildiğini okur.
437. Can boğazdan gelir.
438. Can canın yoldaşıdır.
439. Can cümleden azizdir.
440. Can çıkar huy çıkmaz.
441. Can çıkmadan ümit kesilmez.
442. Cana gelecek (kaza-zarar) mala gelsin.
443. Canı kaymak, isteyen mandayı yanında taşır.
444. Canı yanan eşek atı geçer.
445. Cefayı çekmeyen sefanın kadrini bilemez.
446. Cennetin kapısını cömertler açar.
447. Cesurun bakışı, korkağın kılıcından keskindir.
448. Cins horoz yumurtada (iken) öter.
449. Cins kedi ölüsünü göstermez.
450. Cömert derler maldan ederler, yiğit derler candan ederler.
451. Cömert ile nekesin harcı birdir.
452. Çabuk parlayan çabuk söner.
453. Çağırılan yere erinme, çağırılmadığın yere görünme.
454. Çağrılmadık yere, çörekçi ile börekçi gider.
455. Çalıda gül bitmez, cahile söz yetmez.
456. Çalışan demir pas tutmaz.
457. Çalışmak ibadetin yarısıdır.
458. Çalma elin kapısını, çalarlar kapını.
459. Çam sakızı, çoban armağanı.
460. Çamura taş atma üstüne sıçrar.
461. Çanağa ne doğrarsan kaşığına o çıkar.
462. Çanakta balın olsun, arı Bağdat`tan gelir.
463. Çarşı iti ev beklemez.
464. Çatal kazık yere çakılmaz.
465. Çıkmadık candan umut kesilmez.
466. Çıngıraklı deve kaybolmaz.
467. Çıracı olsam ay akşamdan doğar.
468. Çiftçilik, eşeğin kuyruğuna benzer, ne uzar ne kısalır.
469. Çiftçinin ambarı sabanın ucundadır.
470. Çiftçiye yağmur, yolcuya kurak, cümlenin muradını verecek hak.
471. Çingene ciğer pişirir, yemeden karnını şişirir.
472. Çingene çingeneye çatmadıkça kasnak boynuna geçmez.
473. Çingeneden çoban olmaz, Yahudi`den pehlivan.
474. Çingenenin ipini, kendisine çektirirler.
475. Çingeneye beylik vermişler, önce babasını asmış.
476. Çirkefe taş atma, üzerine sıçrar.
477. Çivi çıkar ama yeri kalır.
478. Çivi çiviyi söker.
479. Çobansız koyunu kurt kapar.
480. Çocuğa iş buyuran, ardına kendi düşer (Çocuğa iş, ardına sen düş/
481. Çocuğu işe sal, ardınca sen var).
482. Çocuğun bulunduğu yerde dedikodu (gıybet) olmaz.
483. Çocuğun yediği helâl, giydiği haram.
484. Çocuk büyütmek taş kemirmek.
485. Çocuk doğmadan kaftan biçilmez.
486. Çocuk düşe kalka büyür.
487. Çocuktan al haberi.
488. Çoğu zarar, azı karar.
489. Çok arpa atı çatlatır.
490. Çok bilen çok yanılır.
491. Çok gezen çok bilir.
492. Çok havlayan köpek ısırmaz.
493. Çok koşan (seğirten) çabuk (tez) yorulur.
495. Çok söyleme arsız olur, aç koyma hırsız olur (Aç bırakma hırsız olur, çok söyleme arsız olur).
496. Çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz.
497. Çok yaşayan bilmez çok gezen bilir.
498. Çubuk iken çıtlamayan, hezen iken kütlemez.
499. Çürük iple kuyuya inilmez.
500. Çürük tahtaya çivi çakılmaz.